Genç İstihdam Teşvikinin Getirdiği Bürokrasi(14.08.2008)

genc istihdam26.05.2008 tarihinde resmi gazetede yayınlanan, 5763 sayılı “İş Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” işverenlere birkaç konuda teşvik sağlamıştır. Bunları özürlülerin istihdamı ile 18 yaşından büyük ve 29 yaşından küçük erkeklerle, yaş şartı aranmaksızın 18 yaşından büyük kadınların istihdamına yönelik teşvikler olarak sayabiliriz.

Ayrıca işverenlere bu teşviklerin yanında, 5 puanlık SSK indirimi de aynı kanunla getirilmiştir.

Bu yazımızda teşviklerin detayına inmemekle birlikte(talep gelmesi halinde sonradan ayrı bir yazı olarak ele alabilirim), genç istihdamın arttırılmasına yönelik  getirilen teşvikle ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu’nun yayınladığı, 2008-73 sayılı genelgede ki bazı düzenlemelerden bahsetmek istiyorum.

İlgili teşvikten yararlanmak için, aşağıda ki bütün şartların yerine gelmesi  gerekmektedir.

Çalışanın;

  • İşe giriş tarihi itibariyle; erkek ise 18 yaşından büyük ve 29 yaşından küçük, kadın ise 18 yaşından büyük olması,
  • 2008/Ocak ile 2008/Haziran aylarına ilişkin düzenlenen aylık prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı olmaması,
  • 01.07.2008 (dahil) ile 30.06.2009(dahil) tarihleri arasında işe alınması,
  • Fiilen çalışması

İşverence;

01.07.2007 ile 30.06.2008 aylarında kuruma bildirilmiş toplam sigortalı sayısının, aynı dönem aralığında kuruma bildirim yapılmış ay sayısına bölünmek suretiyle bulunacak olan ortalama sigortalı sayısına ilave olarak, işe alınan kişiler yararlanabilir.

İşverenler uygulamada teşvikten yararlanacak personelleri, 4447 sayılı Kanun numarasıyla ayrı bir aylık bildirgede tahakkuk yapacaklardır.

Örneğin işyerinde toplam 25 kişi çalışıyor olsun. Çalışanlardan 5’i teşvik kapsamında olup, hepsinin de tüm kollara tabi olduğunu düşünürsek, aylık bildirge tahakkuk işlemi;

20 kişi tüm kollara tabi aylık bildirge seçilerek gönderilirken, kalan 5 kişiye de yine tüm kollara tabi aylık bildirge seçilerek kanun numarasına 4447 yazılacaktır. Dolayısıyla işverenler aynı kola tabi personel için, iki farklı aylık bildirge vereceklerdir.  

Teşvikten yararlanma şartlarından biri olan fiilen çalışma şartından dolayı, çalışan ay içinde yıllık ücretli izin, mazeret izni veya işverence çalışana verilen diğer ücretli izinler varsa, uygulama bürokrasiye dönüşmektedir. Çünkü eğer ilgili ay içinde çalışan kişi; yıllık ücretli izin, mazeret izni veya başka bir ücretli izin kullanması halinde, 4447 sayılı kanuna göre yapacağınız tahakkuklarda bu süreler gösterilmeyecek olup; eksik çalışma nedenine “Diğer Nedenler” yazılarak tahakkuk yapılacaktır. Kalan günler ise kanun belirtilmeden yapılan tahakkuka eklenecektir. Yine bu tahakkukta eksik çalışma nedenine “Diğer Nedenler” yazılması gerekecektir.

İşin ilginci ise; ilgili ayda eksik çalışmayan bu kişiler için Sigorta Müdürlüklerine eksik gün bildiriminin gönderilmesi gerekmekte olup, bildirimlerin ekine de aylık bildirge tahakkuklarının!!! konulması gerekmektedir.

Çalışanların aylık bildirgelerinin iki ayrı şekilde tahakkuk edilmesi, sosyal yardımların, kazançların hangi tahakkuka, ne şekil dağıtılacağı problemini getirmektedir. Mesela sosyal yardımlardan aile yardımının; hangi aylık bildirge tahakkukunda yer alacağı ve neye göre işlem yapılacağı belirsizliği vardır.

Bir diğer sıkıntı ise; işe alınacak personellerin, 2008/Ocak -2008/Haziran aylarında çalışıp çalışmadığının kontrollerinin, yine işverenlerce yapılacak olmasıdır. Özellikle sirkülasyonunun fazla olduğu büyük şirketlerde, bu kontrol işleminin zor olacağı bellidir. Ayrıca SSK’nın sitesi belli dönemlerde(özellikle ayın 20’sinden sonra) tahakkuk işlemleri vs. derken çok yoğunlaşmaktadır. Dolayısıyla bütün bu işlemler içinde sisteme yüklenmek, sistemin daha da ağırlaşmasına neden olacaktır.

Son olarak yayınlanan genelgeyle getirilen yeniliklere göre, işverenlerin kullandıkları programların tekrar gözden geçirilmesi, yenilenmesi gerekmektedir. Ayrıca 2008/Temmuz ayında yürürlüğe giren özürlü istihdamına getirilen teşvikin, aylık bildirge tahakkukunda nasıl yapılacağı şuana kadar netlik kazanmamıştır. Bütün bunlar işverenleri sıkıntıya sokmaktadır.

Sonuç olarak; yayınlanan 5763 sayılı Kanunla işverenlere bazı kolaylıklar gerilmiştir. Bu önemli bir gelişmedir. Ama genç istihdam teşvikinin uygulamasının nasıl yapılacağına ilişkin yayınlanan genelge, sıkıntılı noktalardaki denetimleri işverenlere yıkmıştır. Ayrıca E-bildirge sisteminin alt yapısında teşvikle ilgili bir değişiklik yapılmamış, işlemlerin basitleştirilmesi gerekirken zorlaştırılmaya çalışıldığı görülmektedir.

Sosyal Güvenlik Kurumu birkaç gün içinde(muhtemelen), özürlü istihdamına yönelik aylık  bildirge tahakkukunun nasıl yapılacağına dair ve diğer işlemlere yönelik bir genelge daha yayınlayacaktır. Bu teşvikin uygulanmasında tahakkuk aşamasında ayrı bir kanun numarası verilerek ayrı bir aylık bildirge yapılması istenirse, işler daha da karışacaktır. Çünkü bir işyerinde farklı işçiler için aynı anda iki teşvikten yararlanılabilecektir. Dolayısıyla aynı sigorta koluna ait, 3 farklı aylık bildirge tahakkuku karşımıza çıkabilecektir.

Bütün bunların göz önünde bulundurularak E-bildirge alt yapısında değişikliklere gidilmesi; işverenlerin üzerine düşen bu sıkıntıların hafifletilmesini, teşvik uygulamasının etkinliğini arttıracağı kanısındayım.