İş Kanununa Göre İş Sözleşmeleri (07.03.2010)

is sozlesmeleri4857 sayılı iş kanunumuzda işler sürekli ve süreksiz olarak ikiye ayrılmıştır. Nitelikleri bakımından en çok otuz iş günü süren işlere süreksiz iş, bundan fazla devam edenlere sürekli iş denir. Süreksiz işlerde iş kanunumuzun bazı maddeleri uygulanmaz ve bu uygulanmayan maddeler yerine borçlar kanununun ilgili hükümleri uygulanır.

İş sözleşmeleri süre bakımından belirli süreli ve belirsiz süreli diye ikiye ayrılır. İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı hallerde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir.

Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir. Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar. Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçi, ayırımı haklı kılan bir neden olmadıkça, salt iş sözleşmesinin süreli olmasından dolayı belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan emsal işçiye göre farklı işleme tâbi tutulamaz. Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiye, belirli bir zaman ölçüt alınarak ödenecek ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatler, işçinin çalıştığı süreye orantılı olarak verilir.

Belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmeleri ise kısmi ve tam süreli diye iki kategoriye ayrılmaktadır. Kısmi süreli iş sözleşmesi işçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda(2/3 oranında) yapılan sözleşmelerdir. Örneğin işyerinde haftalık çalışma saati otuz saat olarak belirlediyse haftalık otuz saat  çalışan kişi tam süreli çalışan olarak değerlendirilir. Aynı işyerinde haftalık olarak yirmi saat ve altında çalışan kişi kısmi süreli çalışandır.

Kısmi süreli veya tam süreli sözleşmeler, belirli ya da belirsiz süreli işlerde tarafların anlaşması halinde uygulanabilir. Kısmi ya da tam süreli çalışmalarda tarafların anlaşmaları önemlidir. Ayrıca kısmi süreli iş sözleşmeleri ile bir yıldan fazla süren işlerde sözleşmelerin yazılı yapılması gerekmektedir.  

Kısmi süreli sözleşmelerin bir türü çağrı usulü çalışmadır. Bu sözleşme türünde kişinin hangi gün ne zaman çalışacağı baştan belli değildir. Çalışan işverence iş olduğu zaman çağrılır. Bir başka deyişle; yazılı sözleşme ile işçinin yapmayı üstlendiği işle ilgili olarak kendisine ihtiyaç duyulması halinde iş görme ediminin yerine getirileceğinin kararlaştırıldığı iş ilişkisi, çağrı üzerine çalışmaya dayalı kısmi süreli bir iş sözleşmesidir.

Çağrı usulü çalışmada hafta, ay veya yıl gibi bir zaman dilimi içinde işçinin ne kadar süreyle çalışacağını taraflar belirlemedikleri takdirde, haftalık çalışma süresi yirmi saat kararlaştırılmış sayılır. Çağrı üzerine çalıştırılmak için belirlenen sürede işçi çalıştırılsın veya çalıştırılmasın ücrete hak kazanır. İşçiden iş görme borcunu yerine getirmesini çağrı yoluyla talep hakkına sahip olan işveren, bu çağrıyı, aksi kararlaştırılmadıkça, işçinin çalışacağı zamandan en az dört gün önce yapmak zorundadır. Sözleşmede günlük çalışma süresi kararlaştırılmamış ise, işveren her çağrıda işçiyi günde en az dört saat üst üste çalıştırmak zorundadır.

Bir başka sözleşme türü deneme süreli iş sözleşmesidir. Deneme süreli iş sözleşmesi belirli ya da belirsiz süreli iş sözleşmelerinin bütün türlerinde (kısmi yada tam süreli) uygulanabilir. Deneme süreli iş sözleşmesinin uygulanabilmesi için sözleşmeye şart konulması gerekir. Deneme süresi en çok iki ay olabilir toplu sözleşmelerle dört aya kadar çıkarılabilir. Deneme süresi içinde taraflar iş sözleşmesini bildirim süresine gerek olmaksızın ve tazminatsız feshedebilir. İşçinin çalıştığı günler için ücret ve diğer hakları saklıdır.