Muhasebeci bir arkadaşımla konuşurken laf arasında meslekte iki tür insan olduğundan bahsetti. Bu iki tip insandan birinin kayıtçı, diğerinin muhasebeci olduğunu söyledi.
Ardından sözüne devam ederek; kayıtçı diye nitelendirdiğimiz kişinin muhasebe alanında bilgisi varmış gibi gözükse de; birçok konuyu kulaktan dolma bilgilerle yaptığını, önüne gelen evrakların daha önceki evrakların benzeri olması durumunda kayıt ve işlemlerini yapabildiğini ve farklı bir şey gelince bocaladığını, ne yapacaklarını bilemeyen tip insanlar olduğunu söyledi.Ayrıca bu gruba giren insanların mesleğini seviyormuş gibi gözükmeye çalışmalarına rağmen aslında bu mesleğe gerçek bir gönül bağı ile bağlanmadıklarını bir nevi zorunluluk icabı bu işi yaptıklarından bahsetti.
Muhasebeci diye tabir edilen kişilerin ise, muhasebeyi bir meslek olarak benimsediklerini, bu işi yapmaktan zevk aldıklarını, kulaktan dolma bilgiler yerine okuyup araştırarak, sorgulayarak bu işi yapmaya çalıştıklarını, dolayısıyla işi temelden öğrenmeye çalıştıklarından, farklı durumlara farklı yorumlar getirebildiklerinden bahsetti.
Arkadaşımla konuşmamız daha devam etmişti ama; özellikle kayıtçı-muhasebeci ayrımı benim çok dikkatimi çekmişti. Çünkü bu durum sadece muhasebe mesleğinden değil birçok meslekte söz konusuydu. Yani birileri yaptığı mesleği gerçekten isteyerek, severek yapıp yeri geldiğinde gecesini gündüzüne katıp birçok şeyden fedakârlık yaparak kendilerini geliştirmeye çalışıyordu. Bunu yaparken de hiç zaman yorulduklarını anlamıyorlardı. Çünkü mesleklerini severek icra ediyorlardı.
Bir diğer grup ise mesleğini seviyormuş gibi gözükse de fazla mesleğini benimsememiş, yaptığı işi kulaktan dolma bilgilerle yapmaya çalışan insanlardan oluşmaktadır. Dolayısıyla farklı bir durum karşısında ne yapacaklarını bilemeyen günü anlık yaşayan, kariyer açısından bir nevi geleceği düşünmeyen insanlardan oluşmaktadır.
Aslında her şeyin sürekli, anlık olarak değiştiği bir dünyada insanların gelişim için bir çaba harcamaması kariyerleri açısından büyük tehlikedir.
Kariyer yolu uzun ve zahmetli bir yoldur. Bu yolda başarılı olmak için öncelikle yaptığımız işi sevmeli ve işimizin hakkını vermek gerekir. Bunun içinde yeri geldiğinde birçok şeyden fedakarlık yapacağız, yeri geldiğinde terleyeceğiz ama gerçekten başarılı olmak istiyorsak bu yoldan geri dönmeyeceğiz.
Bu sayede ancak kayıtçı değil muhasebeci olabilirsiniz.
1980 yılında İstanbul’da doğmuştur. Kocaeli Üniversitesinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği önlisans programını, K.T.Ü Maliye lisans programını okuduktan sonra...
